Program Bilen Adamlar Kimdir?
Tüm değerli takipçilerimize, çok saygıdeğer meslektaşlarımıza ve konu ile ilgili merak sahibi kıymetli ziyaretçilerimize her zaman olduğu gibi gönülden bir merhaba… Bu yazımızda, reklamcılık ve grafik tasarım dünyasının kanayan yaralarından birisine değineceğiz.
Bu yaranın genel adı: program bilen adamlar… Peki ama kimdir bu program bilen adamlar? Ne istiyorlar? Neler yapıyorlar, neler yapmıyorlar? Problemleri ne? Onlar, kendi kendilerine mi oluştular; oluşmalarını sağlayan şartlar nelerdir?
Yukarıda söz ettiğimiz sorulara cevap vermeye çalışacağız.
Program Bilen Adamlar Kimlerdir?
Grafizula.com olarak amacımız kimseyi hor görmek değil; bir defa bu bizim haddimiz değil…
Ancak açıklanması gereken bir takım gerçekler olduğu da aşikar.
Program bilen adamlar; grafik tasarım veya web tasarım ile herhangi bir eğitimi, altyapısı veya geçmişi olmayan, yalnızca grafik programlarını öğrenmiş, ajanslarda, matbaalarda, grafik tasarım atölyelerinde veya benzeri bir kuruluşta “uygulamacı” olarak çalışan güruhtur. Diğer bir ifadeyle, tasarım altyapıları yoktur. Renk ve tipografi bilgileri yoktur. Kurslar vasıtasıyla grafik tasarım programlarını öğrenmişlerdir. Eğitim almamak ya da şartlardan ötürü alamamış olmak, ayıp da değildir.
Bunun içerisine ailevi, kültürel ve sosyo-ekonomik şartlar da girmiş olabilir.
Yukarıda da belirttiğimiz üzere, eğitim almamak ya da alamamak ayıp değildir.
Bu işle ilgili ayıp nedir, buna birazdan değineceğiz, ancak; program bilen adamlar, yalnızca program bilgisine sahip kişilerdir.
Grafik tasarımdan, daha doğrusu “tasarımdan” anladıkları söylenemez.
Diğer bir deyişle, onları tasarımdan sorumlu tutmak öncelikle onlara yapılabilecek en büyük haksızlıkların başında gelmektedir.
Düşünsenize, siz bir işi bilmiyorsunuz, ancak o işten sorumlu tutuluyorsunuz. Korkunç bir durum…
Dediğimiz gibi, tasarım bilgileri bulunmamalarına rağmen, sırf grafik tasarım programlarından birini ya da birkaçını bir biçimde bildikleri için kendilerinden “tasarım” beklenir ve “tasarımcı” zannedilirler.
Her okuma yazmayı bilen kişiden, şiir yazmasını, şair olmasını beklemek ne ise, grafik tasarım programlarını kullanıcı seviyesinde ya da iyi bir biçimde dahi olsa bilen kişiden de tasarımcı olmasını beklemek, temelde aynı şeydir.
Zira tasarım ve tasarımcılık bambaşka bir şeydir.
Program Bilen Adamlar Son Derece Masum
Kesinlikle masumlar… Zira bu misyon (tasarımcı misyonu) öncelikle başkaları tarafından kendilerine yüklenmekte.
İşte yukarıda sözünü ettiğimiz ayıp, tam da bu noktadadır. Yoksa kimse, durduk yere bilmediği işe, ben biliyorum, demez. (istisnalar olabilir ancak istisnalar kaideyi bozmaz, hatta istisnalar kaideyi ispatlamak içindir.) Bu nettir.
Tasarımcı olmayan, tasarımdan anlamayan, yalnızca program bilgisi olan bu kişilere yüklenen bu “tasarımcı” misyonundan sonra ise işler tam anlamıyla Arap saçına döner.
Program bilen bu adamlar, yapılacak ilk işte veya tasarımda netice hüsran olacağından dolayı, sonrasında grafik tasarım ile ilgili “ne söylenirse yapan, her şeye itaat eden” bir görünüme bürünmek durumunda kalırlar.
Zira yapacakları işi bilmiyorlardır.
Tasarım nedir, renk kullanımı nasıldır, grafik tasarım ve pazarlama iletişimi açısından renklerin anlamları nelerdir, logo nedir, logo tasarımı nasıl yapılmalıdır, kurumsal ve kalite algısı yüksek bir logo hangi renklerden oluşmaktadır, kullanılacak doğru fontlar nelerdir ve benzeri soruların cevapları hakkında en ufak bir fikirleri olmadığı için bir zaman sonra “ne söylenirse yapan, uyumlu birisi” olarak gözükmek isterler.
Bu uyumluluk kavramı onların işlerinde ehil olmamalarından ileri gelmektedir.
Yoksa gerçek manada uyumlu oldukları için değil…
Tabiat gereği işlerini kaybetmek istemezler…
Program Bilen Adamlara Haksızlık Etmeyin
Yukarıda da bahsettiğimiz üzere, bu tasarımcılık hevesi, çoğunda yoktur.
Kendilerine yüklenen bir misyonun gereğidir.
Sanki, grafik tasarım programı bilen herkes tasarımcı olmak zorundadır ya da olmalıdır. Elbette değildir. Öyle olması da düşünülemez.
Zira tasarım, grafik tasarım, görsel iletişim tasarımı; adına ne dersek diyelim, ismini nasıl afili söylersek söyleyelim apayrı bir disiplindir. Bunun için ciddi manada eğitim almak gerekir. Yalnızca eğitim yeterli olmaz. Aynı zamanda da yetenek gerektiren bir alandır grafik tasarım. Yani, hem eğitimli olacaksınız, hem de yetenekli olacaksınız.
Eğitimli ve yetenekli olanlar da her şeyin bunlardan ibaret olduğunu sanıyorlarsa aldanıyorlar.
Eğitimli ve yetenekli olmak işin ilk basamağıdır. Eğitimli olmak ve yetenekli olmaktan sonra azimli olmak ve kendini sürekli geliştirmek gerekir.
Bir tasarımcı sürekli olarak kendisini, bilgisini ve tasarım gücünü güncellemelidir.
Doğadan, müzikten ve sanattan beslenebilmelidir. Ayrıca bir grafik tasarımcının çok engin bir genel kültürü olmalıdır, entelektüel birikimi olmalıdır. Başarılı bir grafik tasarımcının özelliklerine daha detaylı bir biçimde şuradan ulaşmanız mümkün…
Şimdi tüm bunlar ışığında bir an durup, düşünüp şunu söylemek gerekir: Biz program bilen adamların sırtına bu kadar yük yükleyerek hata yapıyoruz. Aslında program bilen adamlara haksızlık ediyoruz.
Program Bilen Adamlar Gereksiz midir?
Asla… Böyle bir şey söylemek kimin ne haddine!
Grafizula.com olarak biz yalnızca, program bilen adamların omuzlarına “tasarımcılık” gibi ağır bir yük yüklenmesine karşı çıkıyoruz.
Yoksa, “uygulamacı” olarak görülseler, bir logo tasarımını ya da bir katalog tasarımını baskıya hazırlamakla kalsalar ne ala…
Program bilen adamlar photoshop, illustrator, indesign ya da başka bir grafik tasarım tasarım programını yalayıp yutsunlar.
Matbaalarda vazgeçilmez ara eleman olarak, tabiri caizse “görev adamı” olarak kalsınlar.
Ancak, tasarım yapmasalar; daha doğrusu “tasarım yapmak zorunda bırakılmasalar.”
Keşke herkes kendi sınırları içinde kalabilse…
Bilgi seviyedir.
Saygıyla.
Kreatif Direktör